Büyü hakkında sizlerle bilgilerimizi paylaşacağım bu yazımızda. Tabi ki ilk bilgi kaynağımız Kuran-ı Kerim. Bu konuda kutsal kitabımızda bazı sureler ve ayetler mevcuttur.
Bilmelisiniz ki büyü yaptırmak HARAM’dır.
Hayırlı bir iş için büyü yaptırmakta HARAM’dır.
Bay ve bayan kişinin iradesine müdahale etmek, ikna için büyü yaptırmak HARAM’dır.
İslam’da büyücülerden, evlilik için, büyücülerden destek almak yoktur. Ayetler ve dualar ile Esmalar ile yapıldığını söylenilen büyüler yalandır. Büyü yapmak ve yaptırmak insanı KAFİR yapar…
Kitabımız Kuran-ı Kerimde Felak ve Nas sürelerinde, rabbimiz bize buyuruyor ki
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
De ki Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım. ( Felak Suresi)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine, İnsanların hükümdarına, İnsanların ilahına, O sinsi vesvesecinin şerrinden. O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar. Gerek cinlerden, gerek insanlardan. ( Nas suresi)
Bir başka Ayet-i Kerimede
Onlara, Allah katından ellerinde bulunan Kitabı (Tevratı) doğrulayıcı bir peygamber gelince, kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah’ın Kitabı’nı (Tevrat’ı) arkalarına attılar.
Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil’deki Harut ve Marut adlı iki meleğe ilham edilen (sihri) öğretmek suretiyle küfre girdiler. Halbuki o iki melek, biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme, demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi. ( Bakara suresi 101 – 102 )
Cihan ÖZDEMİR
SPİRİTUALİST DANIŞMAN